ÇELTİK YETİŞTİRİCİLİĞİ
Çeltik çok eski kültür bitkilerinden bir tanesidir. Gen merkezinin Güneydoğu Asya bölgesi olduğu tahmin edilmektedir. Çeltik bitkisi ülkemize yaklaşık 500 yıl önce gelmiştir.
Dünyada üretilen çeltiğin büyük bir kısmı tropikal ve subtropikal iklim bölgelerinde yetiştirilmektedir. Ülkemizde ise bütün bölgelerimizde çeltik tarımı yapma imkanı vardır. Ülkemizdeki toplam çeltik alanlarının % 56’sı Trakya ve Marmara’da, % 36,5’i Karadeniz’de ve geriye kalan %7,5’i ise diğer bölgelerimizde yapılmaktadır. Yerli üretimimiz, iç tüketime yetmemekte ve ülkemiz gittikçe artan oranlarda pirinç ithal etmektedir. Yapılan bu ithalatlar son yıllarda hızla artarak iç üretim miktarını geçmiş durumdadır. Bu nedenlerle çeltik üretiminde verimlilik arttırmalı ve daha kaliteli üretim yapma yoluna gidilmelidir. Yüksek kaliteli pirinç üretimi, ekilecek çeşidin seçimi ile başlar; tarla hazırlığı, ekim zamanı, ekim sıklığı, gübreleme şekli ve dozu, zirai mücadele ilacı kullanımı, su kesme, hasat zamanı tespiti, hasat, kurutma, depolama yöntem ve şartları, pirinci işleme ve pazarlama safhalarında uygun yöntem ve teknolojilerin kullanımı ile devam etmektedir.
Tarlada yetiştirilen çeltik, işlendikten sonra pirinç olarak değerlendirilir. Pirincin yanında çeltiğin işlenmesi sırasında ortaya çıkan diğer yan ürünlerde değerlendirilir. Çeltik pirinç kabuğu, pirinç kepeği, pirinç kepeği yağı, kırık taneler ve pirinç unu olmak üzere çeşitli şekillerde değerlendirilebilir.
BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ
Çeltik, kök, sap, çiçek ve dane olarak dört ana bölümde incelenebilir.
Kök: Çeltik saçak şeklinde ve ince bir kök sistemine sahiptir. Çeltik kökleri diğer tahıllara göre daha farklıdır. Diğer tahılların kökleri birkaç gün su altında kaldığında oksijen yetersizliğinden ölebilir. Fakat çeltik su içinde çimlenir ve kökleri su altında sürekli kalabilir.
Sap: Çeltiğin sap kısmı, boğum ve boğum aralarından meydana gelir. Her boğumdan bir çiçek çıkar. Ana saptaki boğum sayısı ortalama 10–15 adettir. Boğumlar arası mesafe alttan yukarı gidildikçe artar. Çeltik bitkisi 50–150 cm arasında değişen boya sahiptir. Erkenci çeltik çeşitleri kısa boylu, geççi çeltik çeşitleri ise daha uzun boyludur. Çeltikte kardeşlenme görülür. Kardeşlenme, çeltik ekiminden iki hafta sonra başlar. Kardeşlenme zamanı ve yoğunluğu, çeşit ve çevre şartlarına göre değişir. Genellikle birinci ve ikinci kardeşler daha iri salkım ve daha çok dane verir.
Çiçek: Çeltik çiçekleri topluluk şeklindedir ve sapın uç kısmında yer alan erselik çiçeklerden (erkek ve dişi çiçekleri bir arada bulunduran çiçek yapısı) oluşan karışık salkım durumundadır. Bir salkımdaki çiçek sayısı, çeltik çeşidine ve çevre koşullarına bağlı olarak 100–150 arasında değişir. Salkımların uzunluğu, çeşitlere göre 15–25 cm arasındadır. Çiçeklenme döneminde görülen yağış, kuraklık ve 15 °C’nin altındaki soğuklar, tozlanma ve döllenmede aksamalara neden olur. Bu durumlarda salkımdaki bazı çiçekler döllenmez, kısır kalır ve verim düşüklüğü meydana gelir. Çeltikte kendi kendine döllenme görülmektedir.
Dane: Çeltik bitkisinin danesine çeltik, kargo ve pirinç olmak üzere farklı adlar verilir. Harmandan sonra elde edilen kavuzlu ürüne çeltik, kavuzları soyulmuş fakat parlatma işlemi yapılmamış daneye kargo adı verilir. Çeltiğin fabrikada kavuzların soyulması ve tane dış katlarının giderilip parlatılması sonucu elde edilen ürüne pirinç adı verilir.
İKLİM İSTEKLERİ
Çeltik bitkisi gelişimi için yüksek nem, bol su ve sıcaklığa ihtiyaç duymaktadır. Besin maddelerini rahatça alabilmek için köklerinin bol su içinde olması gereklidir. Bu nedenle tarla toprağının sürekli suya doymuş olması gerekir. Çimlenebilmesi için ihtiyaç duyduğu en düşük sıcaklık 12 ºC’dir. Gelişimi için gerekli ortalama sıcaklık 20-23 °C’dir. Çeltiğin gelişme dönemindeki sulama suyu sıcaklığı ise 15 °C olmalıdır.
TOPRAK İSTEKLERİ
Çeltik bitkisi toprak isteği bakımından pek seçici değildir. Su geçirgenliği az, derin, tınlı ve besin maddelerince zengin topraklarda daha iyi gelişmektedir. Çeltik yetiştirilecek toprağın ortalama pH değerleri 5,5-7,5 arasında olmalıdır. Bunun yanında pH değeri 3-8 arasında değişen topraklarda da yetiştirilebilir. Geçirgenliği fazla olan kumlu topraklar besin maddelerince fakirdir ve fazla su kaybına neden olduklarından çeltik tarımına uygun değildir. Çeltik bitkisi, tuzluluğa orta derece dayanıklıdır. Bazı yerlerde, tuzlu toprakların ıslahı için çeltik tarımı yapılır.
YETİŞTİRİLMESİ
TARLA HAZIRLIĞI
Çeltik hemen hemen her toprakta yetişir. Fakat su geçirgenliği az, organik maddece zengin topraklarda daha yüksek verim verir. Çeltikte toprak hazırlığında en önemli konu, tarlanın iyi tesviye edilmesidir. Özellikle son yıllarda kullanılmaya başlanan lazer kontrollü tarla tesviye bıçakları ile mükemmel bir şekilde tesviye edilmektedirler. İyi tarla tesviyesi ile tavalar daha büyük yapılabilmekte, su kontrolü kolaylaşmakta, su tasarrufu sağlanmakta, ilaçlama ve gübreleme uygulamalarından en iyi neticeye varılabilmekte, mekanizasyon kolaylaşmaktadır. Sonuç olarak da yüksek ve kaliteli verim alınmaktadır.
Çeltik tarlası sonbaharda, soklu pullukla derin bir sürümle hazırlanmaya başlanır. Kışı bu şekilde geçiren tarla, ilkbaharda derin olmak üzere ikilenir. Daha sonra sedde ve tirlerle çevrili tarlaların yapımından sonra diskaro veya kazayağı ile hafif toprak işlemesi yapılır.
TOHUMLUK SEÇİMİ
Çeşit seçilirken, seçilecek çeşit bölge koşullarına uygun olmalıdır. Yetiştirme sezonunda yüksek verimli, kaliteli ve tüketicilerin beğenisine sahip çeşitler seçilmelidir. Çeltik ekim zamanını, yetiştirilecek çeşidin vejetasyon süresi, hava ve sulama suyunun sıcaklığı belirler. Çeltikte çimlenme ve fide devrelerinde ortalama sıcaklık 18–35 °C arasında olmalıdır. Ülkemizde çeltik ekim zamanı, bölgelere göre değişmektedir.
BİRİM ALANA ATILACAK TOHUM MİKTARI:
Ülkemizde ekimi yapılan alanlarda küçük daneli çeşitler için 15 kg/dekar, orta daneli çeşitler için 17–18 kg/da ve iri daneli çeşitler için 20 kg/dekar tohum miktarı tavsiye edilmektedir. Çeltikte m2’ye atılması gereken dane sayısı ortalama 500–600 adettir.
Ekilecek tohum; tohumla taşınan hastalık, zararlılar (yanıklık, fusarium, beyaz uç nemotodu), yabancı ot ve kırmızı çeltik tohumlarından temiz, sertifikalı tohum olmalıdır. Sadece yüksek vasıflı tohum kullanarak verim %20-25 artırılabilir. . Sertifikalı tohum kullanmak aynı zamanda randıman ve ürünün pazar değerini de yükseltmektedir. İmkânlar ölçüsünde her yıl, en geç 2 yılda bir tohum yenilenmelidir.
Türkiye’de verim ve kalite yönünden uygun çeşitler arasında Cammeo ve Luna Cl’yi sayabiliriz.
EKİM ZAMANI
Çeltik ekim zamanını, yetiştirilecek çeşidin vejetasyon süresi, hava ve sulama suyunun sıcaklığı belirler. Çeltikte çimlenme ve fide devrelerinde ortalama sıcaklık 18–35 °C arasında olmalıdır. Ülkemizde çeltik ekim zamanı, bölgelere göre değişmektedir. Marmara, Trakya ve Karadeniz bölgelerinde çeltik ekimi mayıs ayının ilk yarısında yapılmalıdır. Ege ve Akdeniz bölgelerinde nisan ortalarından haziran sonuna kadar ekim yapılabilir. Güneydoğu Anadolu bölgesinde 20 Nisan-15 Mayıs tarihleri arasında ekimin yapılması uygun olmaktadır. İç Anadolu bölgesinde ise çeltik ekimi 10-20 mayıs tarihleri arasında yapılmalıdır. Güney bölgelerimizde ikinci ürün için 15 Haziran’a kadar ekim yapılabilmektedir.
Havaların ısınmasına bakılarak erken ekim yapılmamalıdır. Aksi halde bitkilerin soğuktan zarar görmesine sebep olabilir. Bölgelere göre değişmekle birlikte ekim mayıs ayı içerisinde yapılır.
EKİM YÖNTEMİ
Çeltikte dünyada üç ekim yöntemi uygulanmaktadır. Bunlar: Serpme ekim, Mibzerle ekim ve Fideleme dikim yöntemleridir.
Türkiye’de uygulanan yöntem serme ekim yöntemidir. Bu yöntemde çeltik tohumları ekilmeden önce ön çimlendirme işlemine tabi tutulmalıdır. Ön çimlendirmenin amacı tohumlar tarlaya ekildiğinde soğuk sudan zarar görmelerini önlemek, çimlenme gücünü artırmak ve tohumda canlılığı uyandırmaktır. Ön çimlendirme esnasında çeltik yanıklık hastalığı ile mücadele amacıyla ilaçlama yapılmalıdır. Ayrıca beyaz uç nematoduna karşıda ön çimlendirme öncesi tohumların 55–60 °C sıcak suda 10 dakika bekletilmelidir. Tohumların ıslatılması esnasında su yüzüne çıkan zayıf yapılı daneler ayıklanır.
Tohumlar 1 gün (24 saat) su içinde tutulur, daha sonra sudan çıkarılır ve 48 saat süresince belirli aralıklarla ıslatılarak çimlenmeleri sağlanır. Çim kökleri çıkmaya başlamış (çıtlamış) tohumlar, 10-15 cm derinlikte su ile doldurulmuş tavalara elle veya tohum serme makineleri ile atılır. Ön çimlendirme işleminin düzenli olması, çimlenme çıkış hızının çabuk ve düzenli olmasını sağlar.
BAKIM
Çeltik yetiştiriciliğinde başlıca bakım işleri sulama, gübreleme, hastalık ve yabancı ot mücadelesidir.
SULAMA
Ön çimlendirilmesi sağlanmış tohumlar, suyla doldurulmuş tavalara elle serpilir. Tohumlar toprak yüzeyine tutunduktan 3–5 gün sonra tavalardaki su boşaltılır. Tavalara 5–6 gün süre ile su akışı durdurulur. Böylece genç çeltik bitkileri toprağa tutunup köklerini salar ve ilk yapraklarını verirler. Daha sonra başlangıçta 2-3 cm derinlikte, bitki büyüdükçe de derinlik arttırılarak sulama yapılır. Su derinliği 10-15 cm ulaştığında daha fazla yükseltilmez ve yetişme süresi sonuna kadar bu derinlikte tutulur. Tarlada devamlı su bulunması birçok yabancı otun gelişmesini engeller ve çeltiğin gelişmesi için iyi bir ortam yaratır. Çiçeklenmeden 30-40 gün sonra su verilmesi durdurulur. Çeltiğin kardeşlenmeden 10-12 gün önce, çiçeklenme devresinde ve gübreleme zamanlarında fazla su ihtiyacı vardır. Bu dönemlere, çeltik yetiştiriciliğinde “kritik dönemler” denir.
Tavaya su devamlı bir şekilde verilmelidir. Bu su oksijence zengin olduğundan, bitkinin gelişmesine olumlu etki yapar. Ancak suyun kısıtlı olduğu yerlerde kesikli sulamayla da çeltik yetiştirilebilir. Kesikli sulamada en uygun yöntemler, 3 gün tavaya su verme, 2 gün kesme veya 8 gün su verme, 3 gün kesme şeklinde yapılanıdır.
Çeltik yetiştiriciliğinde sulama suyu sıcaklığı çimlenme ve gelişmede önemli faktörlerdir. Yetiştiricilikte minimum su sıcaklığı 12 °C olmalıdır. Ortalama sulama suyu sıcaklığı ise 25–30 °C arasıda değişmektedir. Çeltiğin çimlenmesi için maksimum su sıcaklığı 42–44 °C olmalıdır. Bu sıcaklıklardan sonra çimlenme olmaz. Bitki gelişiminin her döneminde 30 °C’nin üzerindeki su sıcaklıkları ürüne olumsuz etkiler.
Hasat amacıyla suyun kesilmesi çok kritik bir durumdur. Dane dolumu döneminde toprağın belirli bir rutubet derecesinde tutulması gereklidir. Ancak hasatta, hasat makinelerinin kolaylıkla çalışabilmesi için hasat sırasında toprak yeterli miktarda kurutulmuş olmalıdır. Suyun çok erken kesilmesi hasat sırasında kırık dane miktarını ve çeltiğin pirince işlemede pirinç randımanını düşürür ve tam olgunlaşmamış tanelerin meydana gelmesine neden olur. Çeltikte genelde çiçeklenmeden 30–35 gün sonra hasat için su kesimi yapılabilir. Bu dönem hasattan yaklaşık 10–15 gün öncesine denk gelmektedir.
Çeltik yetiştiriciliğinde sulama programı aşağıdaki gibi yapılabilir:
Fide gelişmesi ve erken kardeşlenme için su yüksekliğinin 3-5 cm olması idealdir.
Kardeşlenme dönemi ortaları (Üç kardeş dönemi), Su yüksekliği 5–10 cm arasında olmalıdır.
Kardeşlenme dönemi sonu, Su yüksekliği 5–10 cm arasında olmalıdır.
Salkım oluşum dönemi başlangıcı(Ekimden 55–60 gün sonra), su yüksekliği 15 cm’ye çıkarılmalıdır.
Çiçeklenmeye kadar tarlada su kesimi yapılmamalı ve su seviyesi düşürülmemelidir.
Çiçeklenme dönemi, Su yüksekliği 15 cm olmalıdır
Dane doldurma dönemi ve hasat için su kesimi, Toprağın yapısı ve hava koşulları gibi faktörlere bağlı olarak, geç olum devresine kadar sulamaya devam edilmelidir.
Hasattan 15–20 gün önce tarlaya su akışı durdurulmalı ve tavalardaki su boşaltılmalıdır.
GÜBRELEME
Çeltikten yüksek verim almak amacıyla zamanında ve uygun miktarlarda gübreleme yapmak gereklidir. Çeltik başta azot, fosfor, potasyum ve çinko olmak üzere 16 adet besin maddesine ihtiyaç duyar. Çeltik bitkisine verilecek gübre miktarının belirlenmesinde yapılacak toprak analizlerine göre karar verilmelidir.
Azotlu Gübreleme:
Çeltik bitkisinin saf azot ihtiyacı çeşitlere bağlı olarak 17-20 kg/da arasında değişmektedir. Uygulanacak azotlu gübre iki veya üç defada eşit miktarlarda verilmelidir. İki defa azotlu gübre uygulanacaksa yarısı ekimde veya kardeşlenme başlangıcında, diğer yarısı da ekimden yaklaşık 55–60 gün sonra uygulanmalıdır. Eğer üç parça halinde kullanılacaksa, birinci kısım ekim öncesi fosforlu gübre ile birlikte, ikinci kısmı kardeşlenme başlangıcında ve geri kalan kısmı ise yine ekimden 55–60 gün sonra, salkım oluşum devresi başlangıcında kullanılmalıdır.
Azotlu gübrede en kritik dönem gebeleşme başlangıcı (Ekimden yaklaşık 50- 55 gün sonra)’dır. Bu zamanda çeltik mutlak surette azotlu gübre ile gübrelenmelidir.
Fosforlu Gübreleme:
Çeltiğin fosforlu gübre ihtiyacı 8 kg/da olup, tamamı ekim öncesi tarla hazırlığı sırasında toprağa verilmelidir. Fosfor kompoze gübre veya triple süper fosfat ile (yaklaşık 20 kg/da triple süper fosfat) verilebilir.
Potasyumlu Gübreleme:
Potasyumlu gübreler toprağın potasyum ihtiyacına göre verilmelidir. Ülkemiz toprakları genellikle potasyum bakımından zengindir. Fakat üst üste çeltik ekiminin yapıldığı tarlalarda potasyum eksikliği görülebilir. Bu nedenle bu tür tarlalarda ihtiyaca göre uygulama yapılmalıdır.
Çeltikte diğer önemli gübre çinkodur. Çinko ihtiyacı dekara yaklaşık 1 kg saf çinkodur. Toprakta yeterli çinko yoksa, ekim öncesi toprağın çinko durumuna göre 2-4 kg/da çinko sülfat gübresi verilerek çinko gübrelemesi yapılabilir. Ekim öncesi çinko gübresi verilmemişse, çıkış sonrası çinko noksanlığı görülen tarlalara, salkım oluşum devresi başlangıcından 5-7 gün öncesine kadar yaprak gübresi şeklinde de çinko verilebilir.
YABANCI OT MÜCADELESİ
Yabancı ot mücadelesinde ekim öncesi veya çıkış sonrası kullanılan ilaçlar vardır. Çıkış sonrası kullanılan ilaçlarda fazla geç kalınmamalı, yabancı otlar 2-4 yapraklı iken yabancı ot ilacı atılması tamamlanmalıdır.
Ülkemizde en önemli yabancı ot darıcandır. Darıcanla birlikte topalak, kurbağa kaşığı, su ayrığı, sandalye sazı, hasır otu, dip otu su menekşesi gibi otlarla da mücadele gerekebilir. Yabancı ot mücadelesi için çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen ilaçların kullanımı tercih edilmelidir.
Çeltikte yabancı ot mücadelesi, uygulanacak ilacın özelliğine bağlı olarak ekim öncesi ya da ekim sonrası yapılabilir. Ekim öncesi uygulamada, tarlaya su vermeden önce ilaç uygulaması yapılır; tırmık veya kazayağı gibi aletlerle ilaç toprağa karıştırılır ve derhal tarlaya su verilir. Ekim sonrası uygulamada ise tavalardan su boşaltılır, tavalarda toprak yüzeyi tamamen kurumadan, rutubetli haldeyken uygulama yapılır ve iki gün sonra tavalara tekrar su verilir.
HASAT VE HARMAN
Çeltiğin en uygun hasat zamanı salkımın % 80’inin saman sarısı olduğu zamandır. Bu sırada yapraklar hala yeşil durumdadır. Hasat zamanını en iyi tespit şekli danedeki rutubetin ölçülmesidir. %22-24 rutubette hasat en yüksek kalite ve kırıksız randımanı vermektedir. Hasat elle veya biçer-döverle yapılmaktadır. Elle biçimde, önce orakla biçilip kurutulan saplar, 4-5 tava içersine bırakılarak tanelerin kuruması sağlandıktan sonra, batöz veya harman makinesinin bulunduğu yere taşınır. Rutubet oranının yüksekliği , danelerde kızışmaya sebep olabileceğinden, yığınlar fazla yüksek tutulmamalıdır.
Biçerdöverle hasatta dane rutubetine çok dikkat edilmeli ve çeltik % 22-24 rutubette iken biçerdöverde düşük devir ile hasat yapılmalıdır. Aksi takdirde kırıksız randıman düşeceği için, pazar değeri de düşer.
KURUTMA VE DEPOLAMA
Kurutma işlemi güneş altında olacağı gibi son yıllarda yaygınlaşan kurutma aletleri ile yapılabilir. Hasattan sonra bir gün geçirmeden kurutma makineleri ile kurutma kalite açısından ve özellikle yağışlı ve bulutlu havalarda önem kazanmaktadır.
Depolanacak çeltik danelerindeki nem oranı % 14’ün altında olmalıdır. Eğer harmandan sonra nem oranı hemen % 14’ün altına düşürülmezse, mikroorganizma faaliyetleri ve böcek zararı sonucu danelerde bozulmalar söz konusu olabilir. Çeltik depolanacak ambarlarda nispi nem % 60’ın altında olmalı ve sıcaklık düşük tutulmalıdır. Ayrıca depolanacak ürün, depolanmadan önce soyuk, kırık dane, boş kavuz, sap-saman parçaları ve diğer yabancı maddelerden temizlenmelidir. Depolanacak ürün bez veya keten çuvallar içerisine konularak depolamadır. Çuvallar, ağaçtan yapılmış platformlar üzerine yığılarak depolanırsa çuvallarla zemin arasında hava sirkülasyonu sağlanmış olur.